Avukat, ünivesitelerin hukuk fakültesinden mezun olup, bulunduğu şehrin Baro’sunda avukatlık staj eğitimini tamamlayarak Baro’ya kaydolarak hukuki hizmet sunmak suretiyle kamu hizmeti ifa eden bir serbest meslek sahibidir.
Hukukumuzda kişileri Mahkemelerde ve İcra Dairelerinde herhangi bir kimse temsil edemez. Bir gerçek veya tüzel kişiyi Mahkemede sadece avukat temsil edebilir. Bu nedenle, kişi avukat dışında herhangi bir yakınına vekaletname vererek kendisini davada temsil ettiremez. Bu konuda avukatın tekel hakkı bulunmaktadır.
Avukatlık mesleği serbest olarak yapılabileceği gibi, bir kuruma, firmaya veya hukuk bürosuna bağlı olarak da ifa edilebilir.
Avukatlara vekaletname yurt içinde noterlerden, yurt dışında ise Türk Konsolosluklarından çıkartılmaktadır. Noterlerde "Genel Avukat Vekaletnamesi" denilen biçimde dava vekaletnamesi çıkartılabilmektedir. Ancak boşanma için çıkartılacak vekaletnamelerde iki adet vesikalıkla birlikte boşanma davalarıyla ilgili yetkileri içeren vekaletname çıkartılmalıdır. Boşanma davaları için vekaletname aslı sunulmaktadır. Şahsa sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili konularda dava açılacaksa bu yetkiler vekaletnamede muhakkak bulunmalıdır, misal olarak ad-soyad değiştirme, yaş büyültme ve yaş küçülme gibi nüfus davaları için vekaletname çıkartılacaksa açılacak dava türüne muhakkak yer verilmelidir. Keza, takip edilecek iş Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bireysel başvurularıyla ilgiliyse bu haklara vekaletnamede muhakkak yer verilmelidir. Vekaletname çıkartılabilmesi için avukatın kişisel bilgileri gerektiğinden, bu bilgilerin avukatla anlaşıldıktan sonra alınması ve vekaletnamenin bu bilgilere göre tanzimi gerekmektedir. Eğer yabancı ülke vatandaşı Türk avukata vekaletname çıkartacaksa bu durumda pasaportunun yeminli tercümana çevirisi gerekmektedir. Şayet yabancı kişinin Türkçe bilgisi yoksa vekaletname tercüman eşliğinde tanzim edilmelidir. Birden çok gerçek ve tüzel kişinin de avukata tek bir vekaletname çıkartması mümkündür.
Avukata danışmak, bir anlamda önleyici hekimliğe benzer bir durumdur. Çünkü çoğu kişi, hukuken haklarının tamamen bilincinde olsaydı, girişeceği işlerdeki hukuki riskleri tam olarak bilseydi, birçok hatayı yapmamış olurdu. Uygulamada her hukuk bürosu, hukuki danışma bağlamında hizmet sunmaktadır.
Avukatlar, hukuki konulardaki bilgisini müvekkil ve iş sahiplerine sunarak, birçok riskli durumun, birçok hatanın yapılmasının önüne geçmektedirler.
Bu bağlamda, avukata danışmak hukuki sorunları doğmadan önlemek neticesi doğurur. Birçok durumda da, doğabilecek riskler göz önüne alınarak, buna ilişkin hukuki tedbirlerin alınmasını sağlar.
Ülkemizdeki dava ve işlemlerde avukat tutma zorunluluğu yoktur. Kişiler kendileri tüm işlemleri yapabilirler. Ancak yanlış yapılan bazı işlemlerde önemli hak kayıpları oluşabileceğinden avukat yardımı almakta fayda vardır.
Avukatlar, kurum avukatı, serbest avukat ve çalışan avukat olarak üçe ayrılabilir. Kurum avukatları devlet memuru statüsünde yalnızca o kurumun işlerini yürüten avukatlardır. Serbest avukatların kendi büroları bulunur ve serbest çalışırlar. Çalışan avukatlar ise bir avukat yanında çalışır ve duruma göre kendi serbest işlerini alabilir.
Devlet avukatları sadece kurumlarını ilgilendiren davalara bakabilir. Serbest çalışan bir avukat ise istediği her davaya bakabilir. Ancak, genellikle uzmanlık alanları çok fazla olduğu için bir çok avukat belli başlı konularda uzmanlaştığından diğer konularda dava almayabilmektedir.
Avukatlar her işi almak zorunda değildir. Bu anlamda işi almak avukatın isteğine bağlıdır. Bunun yanında belli koşullarda işi reddetme yükümlülüğü de mevcuttur.
Avukatlık ücretleri, her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından yayınlanan tarife uyarınca her iş için alınacak ücret anlamında asgari miktarlar belirlenmektedir. Avukatların bu yazan miktarların altında ücret alması yasaklanmıştır. Bunun yanında bu tarife asgari tarife olması nedeniyle ücretler genellikle iş veya davaya göre şekillenmektedir.
Ücret belirlenirken, iş/dava için ayrılması gereken zaman ve iş/davanın muhtemel süresi en önemli etkenlerdir. Bunun yanında işin sonuçlandırılması için gerekli bilgi ve tecrübenin olması da ücreti etkilemektedir.
Avukata soru sormak, almak istenen cevaba göre ücretli olup olmayacağı değişmektedir. Kişi ayrıntılı hukuki bir cevap almak istiyorsa bu ücrete tabi olacaktır. Zira, avukat tecrübesi ve bilgisi ile o soruyu cevaplamaktadır.
Genellikle telefonla müracaat biçiminde bir uygulama olmamakla bir birlikte Salt hukuki görüş gerektirmeyen sorularınıza kısa yanıtlar verilebilmektedir. Fakat bu yolla alacağınız veriler hiçbir zaman karşılıklı sohbetler ile size sunulacak verilerin yerini tutmayacaktır. Bu sebeple ve avukatlık bürolarının randevusuz çalışmamaları nedeniyle öncelikle bağlantı kurduğunuz avukatlık bürosundan yüz yüze görüşmek üzere bir buluşma isteğinde bulunmanız yararınıza olmaktadır.
Adalet Bakanlığı bilgilerine göre 2012 senesinde bir hukuk mahkemesinin sonuca bağlanması Türkiye genelinde ortalama 202 gün almaktadır. Bu süreç davalara ve açacağınız mahkemenin cinsine göre farklılık göstermektedir.
Davalar yetkili ve görevli mahkemelerde açılmalıdır. Hangi tip mahkemenin görevli olduğunu saptandıktan sonra, hangi bölge mahkemesinin yetkili olduğunu da saptamanız gerekir. Bu sorunun kısa bir yanıtı olmadığı ve yanlış mahkemeye müracaat etmek vakit, para ve hak kayıplarına yol açabileceği için davanızı açmadan önce bu hususta mutlaka bir hukukçudan profesyonel destek alınız.